| |||||||||||||||
| |||||||||||||||
| |||||||||||||||
Vardaloğlu, yaptığı açıklamada, havaların ısınmasıyla ortaya çıkan aşırı terlemenin, tam olarak herhangi bir nedene bağlı olmadığını, genellikle ergenlik döneminde kendini gösterdiğini ve kişinin tüm yaşamı boyunca sürdüğünü dile getirdi.
Aşırı terlemenin her yaş grubunda görülebildiğini de ifade eden Vardaloğlu, şunları kaydetti: "Aşırı terleme ameliyatla kalıcı olarak tedavi edilebilir. ETS (Endoskopik Torakal Sempatektomi) yöntemiyle gerçekleştirilen bu ameliyat, endoskopik video kamera yardımıyla göğüs boşluğuna girilerek, terlemeyi ayarlayan sempatik sinirin belirli bölgesine titanyum klips konulması işlemidir. Laparoskopi veya diz artroskopisi benzeri bir yöntemdir. Sempatik zincir ve dalları klips ile sıkıştırılır. Bu sinirlerin terleme dışında fonksiyonu olmadığı için ameliyatın felç oluşturma, his kaybı, refleks azalması gibi etkileri olmaz." Etkili, kalıcı, emniyetli ve çok az rahatsızlık veren bir tedavi yöntemi olan ETS yöntemiyle ameliyatın ardından iyileşme ve ameliyatın etkilerinin ortadan kalkması sürecinin çok kısa sürede gerçekleştiğini vurgulayan Vardaloğlu, hastaların, 30-40 dakika süren ameliyatın ardından ortalama 2 gün sonra büro işlerine, 5-6 gün sonra ise ağır işlere ve spora başlayabildiklerini dile getirdi. Vardaloğlu, bu yöntemle el terlemesinde yüzde 98, koltuk altı terlemesinde yüzde 80'in üzerinde, ayak terlemesinde de yüzde 25 civarında başarılı sonuç alındığını belirtti. Aşırı terlemeyi önleyici diğer yöntemler hakkında da bilgi veren Vardaloğlu, özelikle koltuk altı terlemelerinde tercih edilen botox tedavisiyle, 6 ay süreyle o bölgedeki terlemeye yol açan uyarıların durdurulduğunu ifade etti. "İyontoforez" tedavisinin de aşırı terlemeyi engelleyebildiğini belirten Vardaloğlu, fizik tedavi uzmanları tarafından 20 ile 30 dakikalık seanslar halinde uygulanan iyontoforez tedavisinin, terleyen bölgeye düşük şiddette elektrik akımı verilmesi olduğunu söyledi. İnsan vücudunda yaklaşık 5 milyon ter bezinin var olduğunu anımsatan Vardaloğlu, kilolu insanlarda, şeker hastalığı olanlarda, tiroid bezi fazla çalışanlarda daha fazla terleme görülebildiğini kaydetti. Gebelik, menopoz, alkol kullanımı gibi durumlarda terlemenin arttığını belirten Vardaloğlu, şöyle devam etti: "Parkinson hastalığı, şeker hastalığı, hipertiroidi, kalp krizi, bazı kanser türleri, bazı iç salgı bezi hastalıkları ve koma gibi durumlarda da terleme artar. Bahsedilen hastalıklarda görülen hiperhidroz (terleme azlığı), esas hastalığın eşlikçisi, sonucu veya belirtisi olabilir. Bu yüzden hiperhidroz tedavisine başlamadan önce terlemenin bir hastalık nedeniyle olmadığının ortaya konması gerekir." kaynak:ihlassondakika.com YOZGATIN SESiBu haber 4612 defa okunmuştur.
|
|